Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı
22 Haziran 2020 Pazartesi
son
Her son yeni bir başlangıç hayatta. Bir şeylerin bitmesi gerekir yenilerinin başlaması için. Oysa sonlar hep kötüymüş gibi gelir yaşarken. Alışmak gibi bir alışkanlığımız olduğundan belki de. Bitmesin isteriz hiçbir şey. Yeterince mutlu olup olmamamızın bir önemi yoktur. Kopmak zor gelir alıştıklarımızdan. Yaşam bile sonsuz değilken, sonları neden kabullenemez insan? Neden her son, kendi sonuymuş gibi hissettirir ona? Değişim korkuttuğu için mi? Yoksa gelişmek mi zor gelir? Başlangıçlar, yeni bir "ben" olma umudu barındırır içinde. Kolay değildir yeniden başlamak. Her son, gelişimden önceki bir basamaktır aslında. Değiştirir insanı öğrendikleri. İçinde kalanlarla yürüdüğü yol, aynı değildir artık. Farklı biri olmanın sorumluluğu vardır üstünde. Bu ağırlıktan kaçmak ister insan çoğu zaman. Zor gelen budur belki de. Sorumluluklar... Oysa hayat, her an sorumluluk yüklemez mi omuzlarımıza? Bunun için sonlara ihtiyaç var mı? Korkmamalı insan sonlardan, alışkanlıklarının esiri olmaktan korkmalı. Yaşamın sınırı sadece yaşadığımız süre olmalı, kendimize koyduğumuz kısıtlamalar değil. Madem her şeyin bir sonu var, bu sonu kabullenip yeni başlangıçlara kucak açmalı...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder