Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

15 Haziran 2022 Çarşamba

kör-mek

Son günlerde bir mutsuzluk hakim Türkiye’de. Belki de hep hakimdi ama bu kadar görünür değildi. Enflasyon rakamları, yanlış ekonomi politikaları… Mutsuzluğumuzun birçok sebebi var elbette. Ama en çok da yaşama ihtimalimiz olan güzel günlerin elimizden alınmasına öfkemiz. Küçücük bir odada sıkışıp kaldık adeta. Çıkmak istedikçe duvarlar daha çok üstümüze geliyor, nefesimizi kesiyor. Hayatınız boyunca o küçücük odaya hapsedildiğinizi düşünün. Sizi o odaya koyarken gözlerinizi bağlıyorlar çünkü odanın kapısını görmenizi istemiyorlar. Kapısı olmayan bir odada olduğunuza inandığınızda çıkmayı denemezsiniz bile. Bir köşede oturur ve nefes aldığınız her saniye kendinize uzaklaşırsınız. İşte biz o küçücük odalara hapsedilmeye çalışıldık yıllarca. Sesimizi duyurmaya çalıştıkça susturulduk. Bakılmayan, görülmeyen olduk. Kimi zaman böyle olabilmek için yalvardık. Bize baktıklarında bizi dinlemediklerini, sadece beden gördüklerini öğrenmiştik. Şu anda, beş parasız kaldığı için bağıranlar… Çaresizlik içinde kıvranırken sessizlikte boğulanlar… Farkına varmak için sıranın kendisine gelmesini bekleyenler… O küçük odaya hapsolmuş hissettiği için deliye dönenler… Biz o küçük odada doğuyor, hayatımızı görünmez bir kapıyı bulmaya çalışarak geçirmek zorunda bırakılıyoruz. Çoğu zaman kapıyı aradığımız için öldürülüyoruz. Bazılarımız kapıyı bulmaya olan inancını kaybetmiyor. Kendini kurtarıyor nefesini daraltan o duvarlardan. Bu sefer de diğer kadınların duvarlarına çarpıyor. Parası değer kaybedince sistemin farkına varanlar… Kaç kadın kaybedilince kadının değerini anlayacaksınız? Kendi yoksulluk sınırına gelmeden yoksullara kör olanlar… Sizin kadınlarınız, yaşarken öldürülünce mi gözünüzü açacaksınız? Farkına varmak için neyi bekliyorsunuz? Her gün öldürülmeme mücadelesi veren kadınları ne zaman göreceksiniz? Önce sevmekten korktuk, seven erkekler aşkından öldürürse diye. Sonra otobüse, minibüse binemez olduk, bir erkeğin ilgisini çekersek diye. Şimdi de telefon görünce kaçar olduk, birisi fotoğraflarımızı çekerse, bizi videoya alırsa diye… Şimdi soruyorum size: Bu ülkede kadın olmak mı daha zor yoksa yoksul olmak mı? En kolay yaşamın “yoksun”lara ait olduğu aşikar. Akıl yoksunları, gözlem yoksunları ve en çok da vicdan yoksunları… Fark etmek için sıranın kendinize gelmesini beklerseniz fark ettiğinizde çok geç olacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder