Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

8 Haziran 2022 Çarşamba

kabuk

Sebebe ihtiyacınız yoktur birini severken, sebepsizce sevmek ve sevdikçe o kişideki sebepleri keşfetmek… Yaşamın en güzel taraflarından şüphesiz. Gel gelelim günümüz sevgilerine. Her gün “aşk” cinayetlerini görmek sevgi anlayışını değiştirdi. Hayatı sevdiğimiz için erkekleri sevmekten korkar hale geldik. Eskiden aşık olduğu kadın için her şeyi göze alan, onun için yaşayan erkekler dünyasında, vazgeçilmez olmak değerli hissettirirmiş kadınlara. Şartlar zor da olsa sevgi tüm engellerden daha güçlüymüş. Peki günümüz dünyasında? Öldürülen kadınların çoğu bir erkeğin “aşkının” kurbanı… Biriyle bir sorun yaşadığımızda vazgeçilen olmak istiyoruz artık. “Aşırı” sevgilerden korkuyor, ihtimallerin dünyasında öldürülmemeyi umut ederek yaşıyoruz. Kendi kabuğumuzda kalmak, ve kabuğumuza kimseyi yaklaştırmamak istiyoruz çoğu zaman. Bazen kabuğumuzu kıranlar, yanlış kararlarımızın sahipleri oluyor. Her şeyi doğru yaparken sevgimiz yanlış “şey”lerde vücut bulabiliyor. Çünkü sevgi işin içine girdiğinde doğru ve yanlış birbirinin şekline bürünür. Bazen haberimiz olmadan kabuğumuzu seviyor birileri. Sahip olduğu sevginin, onlara kabuğumuzu kırma gücü verdiğine inanıyor ve düşünmeden üstüne basıp eziyor kabuğumuzu. Bazılarının sevgisi “çok”. Onlar ezip geçmiyor, acıtarak sevmeye devam ediyor. Acıyarak, kanayarak, soluk arayarak kabuğumuzun altında kalıyoruz. Kimse görmüyor, duymuyor, hissetmiyor. Oysa biz hissizliğin dünyasını hissetmeye maruz bırakılıyoruz. Kabuklarla yaşamak değil, yasaların sevgisizliğin önünde bir bariyer oluşturmasını ümit ediyoruz. Kabuklarımız, varlığımız… Varlığımız yalnızca bizim kabuğumuz… Yalnızca bizim…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder