Sebebe ihtiyacınız yoktur birini severken, sebepsizce sevmek
ve sevdikçe o kişideki sebepleri keşfetmek… Yaşamın en güzel taraflarından
şüphesiz. Gel gelelim günümüz sevgilerine. Her gün “aşk” cinayetlerini görmek
sevgi anlayışını değiştirdi. Hayatı sevdiğimiz için erkekleri sevmekten korkar
hale geldik. Eskiden aşık olduğu kadın için her şeyi göze alan, onun için
yaşayan erkekler dünyasında, vazgeçilmez olmak değerli hissettirirmiş kadınlara.
Şartlar zor da olsa sevgi tüm engellerden daha güçlüymüş. Peki günümüz
dünyasında? Öldürülen kadınların çoğu bir erkeğin “aşkının” kurbanı… Biriyle
bir sorun yaşadığımızda vazgeçilen olmak istiyoruz artık. “Aşırı” sevgilerden
korkuyor, ihtimallerin dünyasında öldürülmemeyi umut ederek yaşıyoruz. Kendi
kabuğumuzda kalmak, ve kabuğumuza kimseyi yaklaştırmamak istiyoruz çoğu zaman.
Bazen kabuğumuzu kıranlar, yanlış kararlarımızın sahipleri oluyor. Her şeyi
doğru yaparken sevgimiz yanlış “şey”lerde vücut bulabiliyor. Çünkü sevgi işin
içine girdiğinde doğru ve yanlış birbirinin şekline bürünür. Bazen haberimiz
olmadan kabuğumuzu seviyor birileri. Sahip olduğu sevginin, onlara kabuğumuzu
kırma gücü verdiğine inanıyor ve düşünmeden üstüne basıp eziyor kabuğumuzu.
Bazılarının sevgisi “çok”. Onlar ezip geçmiyor, acıtarak sevmeye devam ediyor.
Acıyarak, kanayarak, soluk arayarak kabuğumuzun altında kalıyoruz. Kimse
görmüyor, duymuyor, hissetmiyor. Oysa biz hissizliğin dünyasını hissetmeye
maruz bırakılıyoruz. Kabuklarla yaşamak değil, yasaların sevgisizliğin önünde
bir bariyer oluşturmasını ümit ediyoruz. Kabuklarımız, varlığımız… Varlığımız
yalnızca bizim kabuğumuz… Yalnızca bizim…
Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı
8 Haziran 2022 Çarşamba
kabuk
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder