Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

15 Mart 2020 Pazar

farkındalık

Gece mi içimi karartan,
Kaygılarım mı beni bu denli huzursuzlaştıran?
İnsan hayatının en güzel dönemidir gençlik yılları. Dönemi olmalıdır en azından. Bir şeylerin farkına varmaya başladığınız, kendi kararlarınızı aldığınız ve kararlarınızın arkasında durma bilincine ulaştığınız zor ama bir o kadar da güzeldir gençlik. Güzel olması gerekendir. Sekiz yıl ilköğretim okursunuz. Kulağa uzun gelse de göz açıp kapayıncaya kadar geçer o sekiz yıl. Tabii ailenizin maddi durumu iyiyse... Her yıl yeni defterler, kitaplar, üniformalar almanız gerekir. Çünkü katı kurallar koyar bazı öğretmenler. "Eski defterinize devam edemezsiniz." der mesela. Ailenize "Alım gücünüz var mı?" diye sormaz. Başarılı olmanız önemlidir bu sistemde. Mutlu olmanız, her şeyden önce insan olmanız kimsenin umurunda değildir. Notlarınız kadar değer görürsünüz. Her şey teoriktir. Düzen bellidir ve siz bu düzendeki küçük rolünüzü oynamakla yükümlüsünüz. Huzuru bozan kişiler vardır sınıfınızda. Çevresine zarar veriyordur bu çocuklar. Çevre önemli değildir. Sekiz yıl katlanılabilir bir süredir. Düzen böyledir. Değiştirmeye yeltenmek yalnızlığa itilmektir. Liseye başlarsınız her şeyin farklı olacağı umuduyla. Yaş arttıkça bilincin de artacağını sanırsınız. Yanıldığınızı anlamanız uzun sürmez. Çünkü düzen aynıdır. Çark aynı yöne döndüğü sürece yalnızsınız. Üniversite büyük değişimlerin başlangıç noktasıdır. Olmalıdır. Olmadığını anlarsınız. Belirli dersler koyarlar önünüze. Sonra sınavlar... Aldığınız notlardır değerinizi belirleyen. Nasıl düşündüğünüz umurunda değildir kimsenin. Düşüncelerinizin sebeplerinden çok ne düşündüğünüzle ilgilenirler. Düşünmeyin isterler çünkü. Sorgulamak, değişime giden ilk adımdır. Bu adımı attığınızda bir şeylerin farkına varmaya başlarsınız. Farkındalığınız korkutur onları. Düzene ayak uydurmak, farkında olmamayı gerektirir. Buradan dönüş yoktur. Artık eskisi gibi bakamazsınız olaylara. Sadece kendi hayatınıza odaklanamazsınız. Başkalarını da düşünmek zorunda hissedersiniz. Düşündükçe çoğalırken azalırsınız. Umudunuz artmıştır. Huzurunuz azalmıştır bu esnada. Bir tarafınız karanlığın farkındadır. Bu karanlığa esir düşer bazen. Diğer yanınız karanlıktaki ışığı görmek istiyordur. Yaşananlar, tanık olmak zorunda kaldıklarınız bazen fırsat vermez aydınlık umuduna. Oysa en güzel günler, karanlığın ardından gelecek olanlardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder