Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

2 Nisan 2023 Pazar

izi kalır

Mutsuz olduğunda paniğe kapılır insan. Mutsuzluğu geçmeyecekmiş gibi bir korku kaplar içini. Hele de kalbi acıyorsa… Öyle ağır gelir ki o acının yükü altında ezilmek. Oysa o acılar kendine yaklaştırır insanı. Acısı geçtiğinde aynı kişi değildir artık. Güçlenmiştir, belki de eksilmiştir. Her ne olursa olsun özüne yaklaşmıştır acı çeken insan. Yolculuğunun yavaşladığına inandığı bu anlar insanın yolculuğunun en kalıcı duraklarıdır aslında. Çünkü acılar iz bırakır. İnsan bu izlerin yansımasıdır. Bazıları bu izi içinde tutmayı yeğler. Acı çektiğini kabullenmek zor gelir. Bazılarıysa cesurca yüzleşir acılarıyla. O yaranın izlerinin meydana getirdiği yeni insanı kucaklar tüm içtenliğiyle. Eksilmek olarak değil özüne yaklaşmak olarak görür yeni halini. Dönüştüğü kişiye direnmek yerine, sevmeyi seçer. Hayatını buna göre tekrar gözden geçirir. Eğer canını acıtıyorsa içindeki izler, bir şekilde onları içinden atmanın yolunu arar. Kimi zaman yazarak, çizerek; kimi zaman yeni rotalar belirleyerek hayatında… Hayat dümdüz bir yol değil. Çoğu zaman engebeli… İnsanın karşısına birçok yol çıkıyor bu engebeli yolda. Bazı yollar çıkmaz. Sonunda bir çıkış olmadığını bile bile o yola giren insan, o yola girmeyi seçtiğinden değil, çıkmazın sonunda geri dönmediğinden derinleşir izleri. İçindeki izleri silmeye çalışmak faydasız belki ama derinleştirmemek insanın kendi elinde. Canının acımasından korkmadan, sadece yaşadıklarının içinde bıraktıklarıyla mutlu olabilmek… Çıkmaza girdiğinde kendini suçlamayı bırakıp yeni bir çıkış aramak… Çünkü hayat ulaştığımız sonun ötesinde o yolda yaşadıklarımızdır. O yüzden sonlara odaklanmayı bırakıp yolculuğun keyfini çıkarmalı. İçimizdeki izleri silmeye çalışmak yerine o acıya giden yoldaki güzelliklere sarılmalı. Hiçbir şey sonsuza kadar sürmüyor. Hayat bitiyor bir gün. Bitmemesi için uğraşmak boşuna. O son çıkmaza kadar cesur şekilde yürümek önemli olan. Çıkmazda durup acının esiri olmak yerine vazgeçmek gereken yeri bilmek ve geri dönebilmek. Yeniden başlayabilmek büyük sona kadar. Yeniden ve yeniden… Ardında içindeki izlerle büyümüş ve özüne yaklaşmış bir insan bırakmak ya da çıkmaza mahkum olmak… Güzel olan, yolda olmak. Yolun sonunda geriye dönüp baktığında “Kendim olabildim.” diyebilmek tüm içtenliğinle. Sonsuzluğun olmadığı bu hayatta bir şeyler bitmesin diye çabalamak boşuna. İnsanın çabası kalbini acıtan şeyle yüzleşmek ve tüm izlere rağmen kendi olarak ilerleyebilmek olmalı hayatta. İnsan ancak bu şekilde bir hikaye bırakabilir ardında. Ancak bu şekilde çıkabilir karanlıklar aydınlığa.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder